Blog Listem

5 Aralık 2009 Cumartesi

Sandıktan Çıkan Mektuplar 3 / 40+0.hafta

39. haftayı tamamladık oğlumla bugün...Okuduklarım duyduklarım geç gelen bebekler ve sezeryan hikayeleri ile dolu iken ben kendimi tamamen zamanın getireceklerinin kucağına bırakmış durumdayım.
Artık zamanlamaların bir anlamı olmasa da,ayrıca şu ana kadar geldiğimizde olduğu gibi ağırlaşmış zor bir hamilelik geçirmiyor olsamda yine de beklemek ne kadar zorlaşıyormuş şu günlerde....

40 haftadır içimde kelebekler uçuşturan bir melekle yaşamanın verdiği sonsuz hazzı söylemeden geçemeyeceğim ama sanırım artık dayanılmayan bir özleme dönüşen vuslat anı beni en kısa zamanda hayır standartları altında seni Rabbimden istememe sebep oluyor.

Tuhaf olan henüz kendimi senin için hazır hissetip hissetmeyişim bilmiyor olmam.An geliyorki yanı başımda istiyorken seni,an gelip hiç bilmediğim bu yolculukta varlığınla veya mükemmelci yanımla nasıl başedip sana nasıl bakabileceğimin tereddütünü yaşıyorum.

Hep söylenen bir şeyve benimde gözümün önüne gelen bir an var,ben en çok bu ana inanıyorum.Bedenimden kollarıma gelişinle ,ilk ten temasımızla dünyayı durduracak gülcemalin ve benim o rüya sahne ile anne oluşum.

Babanla dünde üstünden geçerken hayatın;yaşanılası ne kadar olası bilinmeyen bu hayata gelmekte acele etmeyişine sevindik,bizim senin için hayatımınız son nefesine kadar güzelleştirmek için iki elimizle yakanda olacağımız ömrünün bu en sıcak ferah ve en tembel günlerini uzatman,şimdiden bir kişilik göstermen bizim için güzel bir anı olarak kalacak.

Rüzgar boylum...


Annen hayaı boyunca sanırım bekleyişin hiçbir şeklinden şu an senin bana yaşattığın günler kadar keyif alamayacak.


Seni Çok Seviyorum.


Annen.





3 Aralık 2009 Perşembe

Sandıktan Çıkan Mektuplar 2


Güllerin içinden Gel Bana Gel...

Anlayamadığım güzellikleri getireceğini söylemişti baban bana...

Akla ilk gelenlerden bahsetmişti senin dünyamıza gelişinin ilk haberini aldığımızda...

Gülecek demişti...Güldürecek...

Sevecek kayıtsızca... Sevdiricek....

Bize yıldızlar,güneşler gönderecek demişti dolaylıca...

Uzuun bir çalışma hayatının ardından bugün senin bana yarattığın tatille evdeyiz...

Seninle ve huzurla başbaşa...

Sabah gazete ile kahvaltı ediyor,bugün olduğu gibi yağmur altında yürüyüşlere çıkıyoruz.

Uyuyor sevdiğimiz şeyleri yiyor senin tekmelerine gülüyor yarını veya bir başka günü düşünmeden kendimizi zamanın kucağına bırakıyoruz.

Muazzam bir dinginlik var seni beklerken...

Sevdiklerimizle onların üzerimize titremeleri ile günler geçerken...

Ve babanın dediği gerçekleşmeye başlıyor işte...

Çoktan özelleştirmeye güzelleştirmeye başlamışsın bile hayatımı...

Alıp minicik acuçlarının içinde sevinçlere huzura masumane anlara bırakmışsın zamanımı....

Benim gül oğlum gökyüzüm burnumun dinmek bilmeyen kokusu...

Sen çoktan hiç tatmadığım mevsimlere taşımışsın hayatımın baharını....

Seni Çok Seviyorum...
Sana;

Güllerin içinden Gel Bana Gel diyorum...
Annen....