Blog Listem

19 Ekim 2010 Salı

Rüzgar 7,8 ve sonunda 9 aylık....




Zaman ne kadar hızlıca akıp gidiyor.

Gelemeyecak kadar uzak görünen her an bir gözaçıp kapama süresi kadar kısa bir dilimde yanıbaşımıza geliveriyor.

Seninle zaman hep yetersiz bana...

Seninle geçen her an sanki akrep yelkovanı kovalıyor....

Bütün dünya da her küçük iş devasa bir şekilde önüme dikiliyor sanki içinde sen yoksan;


Sen varsan kendimi geride bırakıyorum gidiyor,yemek içmek uyumak bile gereksiz gibi

İnanılmaz!

Ve verdiğin getirdiğin haz huzur evimize yüreğimizi okşayan bir rüzgar...


Oğlummm....Senin olsun dioruz bizim olan ne varsa
Sen olsun istiyoruz bizim olan her anda
Yüreğimizin kımıltısı , ailemizin ışıltısı
Sen en büyük mutlulukları sığdıransın en küçük zamanlarda...




Ve neden böyle diyorum


3 aylık miniğimken benim 6lık,9 luk dilimler hiç gelemeyecekmiş gibi uzak görünüyordu.


Şimdi 10 ayı bitirdin.


Geride bıraktığımız 3 ayı konuşacağız.

Bizi gözlerimizle çelişkiye düşecek kadar şaşırttığın bu muhteşem 3 aydan bahsedelim.



Sanırım bebeklik bitti.Kişilik gösteren,isteklerini belli eden,isteklerinde ısrar eden,konuşan bazen dövüşen,çabalayan,neredeyse herşeyi anlayan zihni sihir oldun sen



Oysaki koltuğa dönme tehlikesiz öylece yatırdığım,uyuduğunda seni orada bıraktığım günler dün gibi.



7 aylıkken;

11 kilo 74 cm boyunda yine cengaver bir delikanlıydın.

Bu ay doktorumuzu değiştirdik.Yeni doktorumuz yenievimize yakın hastanemizde şekerler şekeri Prf.Dr.Yücel TAŞTAN


Yeni evimize taşındık ki bu konudan ve senin için hazırladığımız özel odandan ayrıca bahsedeceğiz.


Artık son aşınla birlikte Yücel Hocam seni bir aksilik olmadıkça 1 yaşına kadar görmeye gerek olmadığını söyledi.Bir daha sefer yürüyerek gel diyerek...


Artık dilediğin gibi oturuyor,yatıyor istediğin yere dönüyor emekliyor,geceleri yatağının her bir köşesini geziyorsun.


Gündüz herşeyin tadına bakıyor,eline verdiğimiz şeyleri müdehalelerimiz kapsamında yiye biliyorsun.

Geceleri ve sabahları süt partilerimiz anne ile devam.

Ve bu ay altta iki dişimide henüz 7.aya gelmişken patlatıyorsun.Allaha şükür dertsiz ızdırapsız.Alttakiler kaşınaya devam.

Aylardan Temmuz dayız .Ramazan ayı çok yakın...



8 aylıkken;


Merağın hat safhada,evin her yerini,sokaktaki her kediyi,değişik gördüğün herşeyi önce gözlemlemek sonra ellemek ve en sonda yemek istiyorsun....

Üstteki dişlerde kocaman ve genişçe çıkıyor bu ay,

Ve ilk yaramazlıkların birinde artık kontrolü zorlaşan hareketlerinle evin havuzunda kendini birden öne atarak düştüğün boşlukla alt dişlerinle üst damağını yarıyorsun ve ağız dolusu kan boşalıyor ağzından...

Unutamadığım ama sonradan böyle şeylerin çok olacağını duyduğum anlardan...


Bu ay doktora gitmediğimiz için tam boy ve kilonu bilemiyoruz.Tahminlerimiz boy attığın yönünde...Emekleme işi benden önce gitmek istediğin yere varacak kadar hızlı,reflekslerin kuvvetleniyor veee bilinçlice konuşuyorsun...Annnnni baba dede ve anlayamadığımız bir dolu benzetme...baybaylara el kaldırmalar,alkışlar,cilveler oyunlar

Ayağa kalkma çabaları

zeka ilerliyor hızla

hayretler içerisindeyiz...



9. ayda



13 kilo 180 gr 84 cm boyundasın

Tek ayağını ayağa kalkacakmış gibi kullanıp diğer dizinin üzerinde emekleyen ve bu işte bayağı ustalaşan senin bu enterasan stiline telaşlanan annen soluğu doktorunda alıyor.

Kilonu ve boyunu orada öğreniyoz ballımmm...


2 yaşı takip ediyor diyor boyun için Yücel hocam...Seviniyorum elbette ileride gelişimin için
Ama asla yaşının üzerinde yaşamanı istemiyorum hayatın boyunca...
Çok hızlı büyüme diyorum annecim ruhen...

Önce bebek,sonra çocuk sonra hep çocuk kal balığımmm....

Bu ay artık sorduğumuzda ailenin her bireyini,sevdiğin oyuncakları,mekanları,hayvanları anladığını gösteren bir çok tepki ile yanıtlıyorsun.



Köpek için vav,top için atti,o çıkmak istemediğin parklar için ak, su için mmm,ve aklıma gelmeyen dahasını harflere sığdırıyorsun anlatmak
isterken...

RAbbime şükürler olsun bugünler için....

Artık her uzanabildiğin yerden kuvvet alarak ayakta duruyorsun...

Tek elle tutunup dimdik bize bakıyorsun

Yatağını,elini,ayağını,kapıyı,oyuncaklarını hatta odanı bile sorduğumuzda ıh ıh gösteriyorsun....

Beni artık bilinçli bir şekilde anlayabiliyor olman beni bambaşka duygulara götürüyor.

Ortalığı harp alanına çeviren şekilde yaramazsın...Tüm köşeleri isabetleycek şekilde tehlikeli,her an yüzünde bir kırmızılıkla kalakalıyoruz.

Artık hayatı sen olan ananeni ve dedeni hat safhada yoruyorsun.

Bizden fazla sakınıyor,bizden çok kolluyor,bizden fazla öğretiyor ilgeniyorlar seninle...Hakları ödenemeyecek kadar büyük...

İşe gönül ferahlığı ile gelebilmenin tek nedeni onlar...

Güzel oğlım bal oğlum
Adın gibi hür,başı dik şahsına münhasır büyü.....

Seni çok ama çok seviyoruz.

ANNEN