Blog Listem

20 Nisan 2011 Çarşamba

Rüzgar bu ara nelerle oynuyor?

Günlerden Cumartesi,zamanlardan akşam, gün bizimdi telaşsız gece de bizim...

Sabah Ateşlere gittik,2 saat kudurunca eve gelip banyo arkası uyku ettik...

Sonra akşamüstü ananeleri misafir ettik,dolayısı ile odamıza birlikte uğrayamamıştık.

Şimdi yemeğimiz bitti,soframız toplandı,pijamalarımız giyildi,baba mız geldi,uyku öncesi oyun zamanı hemde uyku gelene kadar doyasıya...

Bende fırsattan istifade uzun zamandır bir 20 sene sonra nasıl birşeylerle oynuyormuş diye bakabilmek için, aldım elime makinemi her oyuncağı ile Rüzgarı taşıdım bir poza...

Bakalım 16 aylıkken Rüzgar nelerle oynuyor?










Yakınımızdakiler biliyorki montessori felsefesine takığım,bundan genişçe bahsederiz, dolayısı ile bir kaç zamandır çocuğun kendi hatalarını görüp çözebileceği,oyun zamanını kendisinin organize edebileceği,genelde tahta menşeili ve düşünsel oyuncaklar civarı dışında fazla gezinmemeye karar vermiştik.

İki haftadır konumuz cisimler,renkler,aynı anda yerleştirme takma çıkarma işlemleri ile de duyusal çalışmalar...


Heros un cisimler ve tamamlama seti,tek deliklilerin delikleri cisin şeklinde,çok deliklerinin deliği kenar sayısı kadar...Cidden çok keyifli,cisim çalışmasını resimlemediğim söktak ahşap cisim tamamlama kamyonumuz ve çıktısını aldığım görseli puzzel gib kullanarakta kullanıyoruz.













Tethys kartlarımızı teyze daha bir yaşında iken almıştı,erkendi ama özellikle baba ile yaptıkları oyunlarla tekrarlar,çok işimize yaradı,şimdi yanyana dizip,her birini söyleyip aynı anda gösterip geri kutusuna koyabiliyoruz.






Bizimki harf katları ama tersindeki harfleri değil basit harf karşılığı kelimelerle resimleri eşleştiriyoruz.Renkler ve tamamlama kartlarını da istedik artık bunlara sürekli dön dolaş yapınca....Gelince bir müddet bunları kaldıracağız,heyecanla bekliyoruz...











Ama çocukların oyuncaklarına karşı tekrarlanan ilgileri inanılmaz.Lakin Rüzgar her çıkardığımızda sıkılmadan tek tek tekrar söylüyor her birini,yine uzun zaman ilgileniyor enteresanca..













Ve olmazsa olmazlar...Kitaplarımız,bunlar Ya-Pa dan kitaplığımızın yenileri hayvanları konu alan muazzam hikayeler var her akşam bir tane seçip ben veya baba ile birlikte okuyoruz.











Bunun yanında Net yayınlarının avuç içi büyüklüğünde ilk sözcükler,renkler kitapları var 4,5 adet iki evliyiz malum,bir bu kadar daha materyalle birlikte ananede...










































Kutular...




İlk aldığımda yaptıklarımızı devirirken katılana kadar gülüyordu Rüzgar,ama şimdi önce sakince sonuncusu benim yardımımla 5 tanesini üst üste dizebiliyorki, (okuduklarıma göre doğru motor gelişimi için 18 aylıkken 3 adedini üstüste koyabiliyor olmalılar )ardından keyfine bakıyoruz ve yine tam boyuna eriştiği sırada keyifle deviriyoruz.(Bkz.Resimler:))





Melissa & Doug tan bu küplerle birlikte bir de manyetik Puzzle almıştık,orman,çiftlik ve denizaltı hayvanları resimlerini değiştirip üzerine hayvanları yerleştirdiğimiz,onlarda Rüzgar ın diğer yuvasında,o materyalden de çok güzel geri dönüşümler aldık...




















Kara,Hava ve Deniz taşıtları kovamız,nadiren böyle derli toplu duran,Rüzgar odasına girdiğinde lambayı açar açmaz ilk bu kovayı ters çeviriyor.Sebebini pek bilemiyorum ama onların bole kovada durmayacağını mantık edinip yerlere seriyor diye düşünüyorum.






Hayal gücü çalışmaları için ideal,Biz havaliman ı kuruyoruz,bir otoparkı oluyor önüne tabelasını koyuyoruz,yakıt ekleme tamir alanımız birde marinamız oluyor.Pür dikkat oyuna dahilolup sonra her birini bizi taklit edercesine kımıldatıyor Rüzgar.





Her sabah ve akşam anane-ev transferlerimizde ilkmevzu middibüssss,otodüsss,mamyonn...












Ve ara bir dip not....









Yine montessoriye göre düzen çok önemli, artık oyuncaklarımızın yerlerini raflarda hiç değiştirmiyorum.Dolayısı ile işimizin bittiği oyuncağı "Hadi yerine koyup diğerine başlayalım" dediğimde gayet güzel bir şekilde götürüp yerine koyuyor Rüzgar yada ortada görürse topladığımız hali ile mutlaka alıp aldığı yere kaldırıyor.





Bu sahne hep çok hoşuma gidiyor.














Yine Herosun çakçak ları...





Çekicimizin ananede kalınca eve getirdiğimiz gün Rüzgar önüne alıp her birini yerinden söktü ve tekrar takmayı keşfetti,takamadıkları için de bir diğerini öbürünün üstüne çaklayarak yerine yerleştirdi.










Ondan beridir de çekiçi almadan daha şiddetsiz o şekilde oynuyoruz.Bayağı odaklanıyor Rüzgar...Bende ses çıkarmadan onu izliyorum...Çok keyifli...




















Malum kişi Helezon,





Bu geçen Turkuazoo haftasında İKEA dan,paketinden baba ile açılıp,birbirine monte edilip kurulunca adı da baba onun...










Helezonlar inanılmaz,cisimlerin eksende gidişini,üstüste gelişini ,devamlılığını ve çocuğun yüksek seviyede odağını yakalıyor.Halbuki ne kadar da basit görünüyor.Rüzgarın son zamanlarda favorisi...










Ve burada ekleyecek kadar uzun soluklu olmayan,top balon bowling turu ile güzel bir Cumartesi akşamı geçiriyoruz Rüzgarla...Oyun birlikte iken onunda benimde ruhumu doyuruyor.Kendisine poz verdiği için ayrıca teşekkürler...










Şimdi huzur ile uyuma zamanı...Hadi bize iyi geceler...










Ebru..











18 Nisan 2011 Pazartesi

Rüzgarlı Pazar günleri...



Ne yapıyorduk eskiden biz...Hafta sonları soluksuz gülmelerle böyle dolu dolu mu geçiyordu?



Başbaşa yemek mi yiyorduk baba ile? Sinemeya mı gidiyorduk,olmadık bir saatte olmadık bir yere mi kaçıyorduk, sosyal miydik yani eni konu...



Peki hangisi sizden olanın mutlulukla dolan gözlerinin içinden geçtiğiniz ve sizi birleştiren o muazzam anlarda çooook mutlu bir aile yapıyordu sizi...



Ben miydim bunları söyleyen...



Ben...



Ve eğer bensem tüm iki kişilik listelerimin bozgununa kafası atmış hallerime hatırlayanlara hitabendir sözlerim..Bir çocuğun gözlerinden yaşamak gerekmiş hayatı,şimdi meydana çıktı tüm gerçeklerim,özlerim..



Bir pazar günü ardından,yorgun ve huzurlu ruhumun nağmeleri bunlar...





Resim çekmeye dolayısı ile hatıra biriktirmeye ve sonunda Rüzgar ın sayfasında paylaşma keyfi ile bir UUUnusss(Yunus) gösterisi ile şekil attık programa...





Hayvan gösterilerini destekleyemen fikrim,Rüzgar ın balıklara ve suya olan ilgisine binayen illaki nasıl eğitim verildiğini sormak şartı ve baba nın rahatlatan açıklamaları ile bizi bir saatlik Yunus Gösterine götürdü.




Teyzesi,annesi,babası,kendisi aldı gitti Rüzgar bizi...









Hayatla tanıştırırken çocukları bazı şeyleri resimden değil de bizzat cisimden göstermek güzel, ama bu gösteri boyunca Yunus balığı kucaklamak istettiricek kadar maskaralıklar da yapınca hep gördüklerimin arka planını düşündüm,




Eğitimcilerinin Rus olması sebebi ile, sevecen komutlarının ciddi bir karşılığı varmıydı o güzel yaratığa karşı öğrenemedim.Havuz ne kadar derindi,bir okyanusu neden hakedemedi bu muazzam şey düşüncelerime hükmedemedim.










Deniz aslanı da vardı, zannımca tümü yağdan oluşan vücudu ile hayatı zor bir hayvandı.


Ama enteresandır ki tribünlere kadar inip süzülcek kadar da hareketleri kolaydı.








Benim tatlı Cücem kendi boyutunda kimi görse peşine takıldı,uykusu olmasına rağmen coştu çoşturdu,







Açık havaya çıkarıp ördekli,köpekli çimenlerde salındı gitti...










Her ne kadar kıvamı sert bir bahar havası olsa da

ne yapalım gün bizimdi,zaman bizimdi,çimenler bizimdi...







Babadan market usulü pikni


ğin arasında yedi içtii,teyzesi ile birlikte çimleri parlattı biçti,








Yeni gelen baharı kutladı erkenden...




Babaya hayran dış hayata ne kadar ilgili bir çocuksada en çok anne kelimesi çıktı yine o öpülesi ağızdan, hiç birini kaçırmadan her birini onun güzel lakapları ile süsledim, bir ailem olmasının arzu endamında dakikaları altından kıymetli Pazar günümü beynimin her kıvrımına hapsedercesine gözledim.




Hepimiz bu keyifle birşeyler yerkene bir yerlede; sen çoktan kollarımda akşam uykuna daldın...Yorgun ama mutlu bir yüz ifadesi ve avuç içimizde ellerinle...




Çok seviyoruz ANNECİMMM....