Blog Listem

8 Haziran 2011 Çarşamba

Bence de!!! Nazım Hikmet Ran

Bir Nazım Hikmet yaşamıştı bu ülkenin topraklarında ve yitip gitmişti tamda bu aylarda...



Bir başak gibi sürekli başını göğe uzatmak istercesine hür, ve çuvaldızı hep kendi üzerinden bir yerlere batırıp bir kurtuluş beklercesine sivri...


Kimine göre doğru,kimine göre öylesine biri...



Çok yerde bence de dedirtir bana ezelden beri!!!



Rüzgar'a....



ÇOCUKLARIMIZA NASİHAT




Hakkındır yaramazlık.



Dik duvarlara tırman



yüksek ağaçlara çık.



Usta bir kaplan gibi kullansın elin yerde yıldırım gibi giden bisikletini..



Ve din dersleri hocasının resmini yapan kurşunkaleminle yık




Mızraklı İlmihalin yeşil sarıklı iskeletini...




Sen kendi cennetini kara toprağın üstünde kur.




Coğrafya kitabıyla sustur, seni «Hilkati Âdem»le aldatanı.. .




Sen sade toprağı tanı toprağa inan.




Ayırdetme öz anandan toprak ananı.




Toprağı sev anan kadar...




Nazım Hikmet Ran

Rüzgarlı Gezmeler_Sapanca,İstanbuldere....

Sapanca










Dünyayı görmek güzel şey, keşfetmek yeni yerleri,yaşamları insan yüzlerini , doğanın başka diyarlardaki renklerini,



bir de bunu çocuk bir göze aktarmak var oda neşesini gözbebeğinden çıkarıp ruhunuza ışınlayarak sizi mutluluğa boğan daha başka bişey...



Kısaca güzel olanı birde çocuk gözden görmek....



İşin özü hayatı daha sıkı kavramak için gitmelerde detoksa girdi sanki, saatler verdiğim alışveriş merkezi dolanlamaları , bir cafede bir arkadaşla kafeinli oturmaları,ya da evde tv karşısında uzun uzun uzanmaları bıraktık evrene gitti,



şimdi gel bir ucundan tutalım diyoruz hayata,iliklerine kadar mutluluk hormonu salgılatıp bunu bir 10 gün damarlarında saklı tutacak,minik bir balığa muazzam kareler yaratacak,paylaştıkça çoğalacak nice diyar varmış farkediyoruz...




&





Uzan zamandır planlı bişeydi Sapancaya kaçmak, çocukluğumda bir okul gezisinden tek sayfalık hatıraydı bana,biraz dumanlı bir kara kelam çalışması,yeniden gidince içini şimdi renkli boyalarla doldurduk....






Şimdilerde pek popüler kuponlu internet alışverişli sitelerden alıp istiflemiştim bu gezinin kahvaltı ayağını, gülizar bahçede...güzel bir müessese buda tavsiye...



Ananemiz Yunanistan Makedonya turuna gitti, Rüzgar teyzeve ve Gökçe kuzene emanet,bu yalnız hafta sonumuzu değerlendirsin istedik annemsiz içimize sinmese de...



Neticede güzel bir davetiye çıkardı onuda götürme isteğimiz doğunca gittiğimiz yerlere...





Rüzgar gibisin annem, adını bu koyma bak yaramaz olur diyenlere inat koşturmana sonuna dek sahip çıkıyorum, ama işte bir eksik oluyor masalarda keşfedilecek dolu şey varken,baba ile kurbağalar bakmalıydı sesleri geliyordu lakin,gidip göle taş atmalıydı,başka çocuklar bulup kudurmalıydı,rest nın mutfağına bakmalıydı,atları kafaya takmalıydı,üstünde tek temiz yer kalmayana kadar batmalıydı...






Çocuktu çünkü bence o, en doğal olan da haklarıydı...





&





Başka şehirlerdeki hayatlarda hep ilgimi çeker,biz bir lebideryanın keşmekeşinde zamanla boğuşurken, zamanın kendini sana bıraktığı yerlerde dünya acaba nasıl döner diye?



Atların yuları elinde müşteri bekleyen bu yerli çocuklara baktım, gelen müşterilerle alışverişlerine, kendilerinden 20 yaş büyük birini,kendinden 1 boy büyük bir atla tek başına gezdirişlerine baktım durdum,



biz şehir hayatında bir bardağı teslim edemezken masaya götürmesi için çocuklara, onların gözünden çıkan bu herşeyi yapabilirim ışığından çok şey anladım...



Çocuk müptelası balığımız bayıldı...






Önce çocukların bankına sonra beklenen üzre Baba ile güzel bir atın tepesine yayıldı...








Ben çok sevdim Sapancayı ,hem sahilini turlayınca gölün,koyun güzelliğine hemde yunuslarla göle açılınca gölden karasal kısmın karadenizi andıran yeşilli mavili güzideliğine dalıp dalıp gittim...





İstanbuldere





Bizim kahvaltıyı yeni hazmediyoruz diye ayaklandığımız sıra can kuzu Baba birkaç soruşturma yapıyormuşki yolun Sapanca merkezden sonraki kısmında Soğucak yaylası yoluna girince farkettik.



Alabalık tesisi bir dolu idi yol boyu,ama biz arabamızı yolun sonunda İstanbuldere de parkettik.



Cidden unuttum zaman algımı yahu buralarda,yeşille bezeli yükselikler,altınızdan gürültülüce kuvvetl akan dereler eşliğinde pek fena bir yerdi burası...Sapanca ya gittin burası illaki tavsiye!





Annelerin Dünyasının gezgin annesi olayım aylardan birinde de çok fazla kişi benimle aynı keyfi yaşasın diye bir dolu resim çektim,








Rüzgarın uyuduğu aralıkta mideme alabalıklı güzel bir ziyafet çektim,



Bu günü yaşatan Rabb e şükürler,bizi güzellikler yaşatan o güzel Baba ya bir dolu teşekkür ettim...





Hava serinledi dönüş yaklaştıkça,aklımda dönerken uyanan Rüzgar ımın hamaktaki güzel kahkahaları, çeşit çeşit ağaçların sersemliğinde kızarmış ekmeğin tadı kaldı...






2,5 saat sürdü tek bir yönde Avrupa yakasından,zaten kaçmakta biraz yol almak değilmiydi?



Seninle nice güzeliklere annecimm...



Annen...