Blog Listem

20 Şubat 2010 Cumartesi

Sandıktan Çıkan Mektuplar 4


Sabah uyanır uyanmaz yanıbaşımdaki beşiğine yönelen ellerim;
gözlerimi boncuk boncuk bakan iki çift gözle karşılaştırıyor.

Çimen yeşili,deniz mavisi,zeytin siyahı,çatal karası,pamuk şeker pembesi,
alı mor her bir tanesi,dünya renkleri oynaşıyor gözlerimin önünde...

Masum, tertemiz,melekler şehrinden iki çift göz bebeği içime bakınca,
nefes başka o an yaşamak başka...

Ardından bir gülücük fırlatıyor bu cazibesi fütürsuz suret bana...
Diyorsun ki alıp içime koysam olabilirmi acaba...

O tebessümle iniveriyor eteklerime tüm saklı kalmış güzellikler...

Bu ne bana ,ne babasına benzeyebilir diyorum,tüpedüz
Rabbimin bir suretidir ancak bakınca,çünkü o an yer başka gök başka...

Seni sana nasıl tarif edebilir,bu sayfalara seni nasıl anlatabilirim oğlum..
Nasıl o minik vücudunla daldığın yaşamamızı nurlandırdığını ve onurlandırdığını alfabe ile çerveleyebilirim
Ne münasebet...

Gündüz gözlü,melek yüzlü,kirpikleri kekikten,kaşları mekikten,alnı geçer en açık gül bahçelerinden,

Nefesi cennete götürür,gülüşü daha başka göklere,güneş gibidir avuçları,öyle bir kıpırtıdırki kıskandırır gökteki kuşları...

Bi avazda daha neler neler dökülüyor zihnimden bilemezsin annecim...

Güzel zannettiğim herşeyin asıl rengini,canı cananı,dünya ile insani işler arasındaki farkları,kuralsızlıkları,kuralları ve daha daha dahasını şimdi görebiliyorum
Oğlum...

Tüm ezberlerimi bozduran,yine 2 aylık hallerinden bahsedecekken bana bu satırları yazdıran bal boyalım...

Ne diyeyim...
Sana aşığım...

Annen...