Blog Listem

16 Ocak 2012 Pazartesi

Rüzgar,Kış ve Anne sütüne veda...



Mevsim kış şimdi, ıssız, kudretli, kuvvetli...
Soğuk görünümlü ama,aslen yufka yürekli kış...

Herkes kabuğunda,hayvanlar,insanlar yürekler...

Karın altında, yağmurun akışında, bol puslu, daha karanlık, farların aydınlattığı akşam üstleri ile var olan bir şehir.





Herşeye iyi bir pencere açmaya sonsuz gayretim var sen doğdun doğalı...


Sevmediklerimi azaltmaya,sevgileri çoğaltmaya uğraşıyorum.Daha çok mutlu oluyorum ve daha çok mutlu ediyorum böylelikle seni ve sizi...

Bir sorumluluktan öte bir gereklilik bu neşe ile bakan bi çift göze... Bir vicdani hal,bir kaide-i olasılık...

Ve dolayısı ile kışın içinden sevdiğim yazları çıkarıyorum.

Mutlu kışlar yaratıyorum olağanca,günler geçiyor zaman ilerliyor ve ben sanırım güzel bir kış yaşıyorum...







Karı az çamuru bol bir şehir oysa burası...
İnsanın doğallığı en az da yaşadığı, çeşitliliğin sınırlarında dolaşan, çocukluğun daha 1.yaşına ermeden yöneticilerin iki üç katlı binalarına teslim edildiği, ana babaların fellik fellik yavrularına açılım aradıkları bir yer ve bir mevsim halbuki şimdi..


E tabi bu işte gerçekler kısmı pencerelerin ve ben bu tarafta panjurları indirdim.



Bizim seninle baktığımız yerde kış ellerimizi minik damlaları ile ıslatıyor, akşam eve dönerken kocaman ay dede aydınlanıyor.



Bulutların çarpışmasından çıkan ışık hüzmesini merakla izliyoruz,daha çok kitap okuyoruz,daha çok battaniye seriyoruz,evin içinde piknikler yapıyoruz,çiçek yetiştirmeye çalışıyoruz.Yağmurların ardından toprağın üstünde solucanları arıyoruz.



Parklar daha sessiz,biz sessizlikte yankıları öğreniyoruz,her akşam ışıkların yanışı anne ile babanın gelişi demek oluyor sana...


Kar heyecan,kızak çığlık,şemsiye oyun,eldiven takmak kartopu oynama ihtimali oluyor...









Böyle bir kış geçiyor işte sen 2 yaşının ilk günlerini yaşarken...Akılca algının içine tam anlamı ile nüfus etmiş ilk mevsim aslen...



Bense ileride bir zamanı düşününce; bu kışı bizi en yakın olduğumuz anlardan ayıran bir nokta gibi hatırlayacağım diye düşünüyorum.






"2012 kışıydı Rüzgar anne sütü almayı bıraktı..."diyeceğim muhakkah biliyorum.



Ama diyorumya güzel tarafları yüceltmeyi keşfettik seninle şükür...



Bir kısa konuşma sonrası büyüdüğünü mü hisseden sen, Aralığın son haftası bi Pazar günü itibariyle ne gece ne de gündüz benden süt istemeyi bırakıyorsun...



Sen özgül iradenle yaklaşık bir ay olduğunu düşünürsek artık istikrarla,umduğumdan kolay,umduğumdan hasarsız,gözyaşsız bırakıyorsun...







Kış zor, ama seni benden,benim sütümden,kendimi senin sıcacık başının kollarımın arasındaki yerinden ayırmak daha da zor...






Bugün bir ayı geçkin süre olsa da ve bir kaç ima dışında sen bana sormamış olsan da,bir senaryo uydurup çok daha fazla zorlanmamış olsam da, kucağıma alıp o kocaman bedenini bir ömür bırakmamacasına yeniden kavuşmamak için sana asıl ben zor duruyorum....



Daha hamile iken birkaç iddaam üzerine demiştim ben bebeğime güveniyorum diye...






Ben şimdi bebeklikten çıkmış,küçücük elli,kocaman kalpli güzel oğluma daha daha çok güveniyorum. Rabbimin izni ile birlikte aşamayacağımız hiçbir engel yok diye...



Seni çok seviyorum.



Annen...
















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder